باب: إن
أحال دين
الميت على رجل
جاز
3. ÖLEN KİMSENİN BORCUNU BAŞKASINA HAVALE ETMEK CAİZDİR
حدثنا
المكي بن
إبراهيم:
حدثنا يزيد بن
أبي عبيد، عن
سلمة بن
الأكوع رضي
الله عنه قال:
كنا
جلوسا عند
النبي صلى
الله عليه
وسلم إذ أتي
بجنازة،
فقالوا: صل
عليها، فقال:
(هل عليه دين).
قالوا: لا،
قال: (فهل ترك
شيئا). قالوا:
لا، فصلى
عليه. ثم أتي
بجنازة أخرى،
فقالوا: يا
رسول الله، صل
عليها، قال:
(هل عليه دين).
قيل: نعم، قال:
(فهل ترك شيئا).
قالوا: ثلاثة
دنانير، فصلى
عليها. ثم أتي
بالثالثة،
فقالوا: صل
عليها، قال:
(هل ترك شيئا).
قالوا: لا،
قال: (فهل عليه
دين). قالوا:
ثلاثة
دنانير، قال:
(صلو على
صاحبكم). قال
أبو قتادة: صل
عليه يا رسول
الله وعلي
دينه، فصلى
عليه.
[-2289-] Seleme İbnü'l-Ekva' r.a. şöyle anlatır: Resulullah Sallallahu
Aleyhi ve Sellem'in yanında oturuyorduk. Bu sırada bir cenaze getirildi. Hz.
Nebi'e, "Bu kişinin namazını kıldır" dediler. Resulullah Sallallahu
Aleyhi ve Sellem, "Borcu var mı?" diye sordu. "Hayır"
dediler. "Geride bir mal bıraktı mı?" diye sordu. "Hayır"
dediler. Bunun üzerine namazını kıldırdı. Daha sonra bir cenaze daha getirdiler
ve "Ey Allah'ın Resulül Bu kişinin namazını kıldır" dediler.
Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, "Borcu var mı?" diye sordu.
"Evet" dediler. "Geride bir mal bıraktı mı?" diye sordu.
"Üç dinar bıraktı" dediler. Bunun üzerine onun namazını kıldırdı. Bir
süre sonra üçüncü bir cenaze getirdiler. Hz. Nebi'e, "Bu kişinin namazını
kıldır" dediler.
"Geride bir mal bıraktı mı?" diye sordu.
"Hayır" dediler. "Borcu var mı?" diye sordu. "Üç dinar
borcu var" dediler. Bunun üzerine, "Arkadaşınızın namazını
kılın" buyurdu.
Ebu Katade, "Ey Allah'ın Resulü' Namazını siz kıldırın,
borcunu ben üstleniyorum" dedi. Bunun üzerine Nebi Sallallahu Aleyhi ve
Sellem onun namazını kıldırdı.
Tekrar: 2295
AÇIKLAMA: Darekutnı Hz. Ali'den r.a. şu hadisi
nakletmiştir: "Resulullah s.a.v.'e bir cenaze getirildiği zaman onun ameli
hakkında değil, borcu hakkında soru sorardı. Eğer "borcu var"
denilirse, namaz kıldırmaktan kaçınır, "yok" denilirse kıldırırdı.
Bir cenaze daha getirildi. Namaz için tekbir almak üzere ayağa
kalktığı zaman, cenazenin borcu olup olmadığını sordu. "İki dinar borcu
var" dediler. Hz. Nebi (s.a.v.) bunun üzerine namazı kıldırmaktan vazgeçti.
Ali r.a. "Ey Allah'ın Resulü 'Borcunu ben üstleniyorum, o, artık borçtan
beridir" dedi. Bu sözden sonra Resulullah s.a.v. onun namazını kıldı ve
Ali'ye r.a., "Allah amelinin mükafaatını versin ve rehnini (borçlu olduğun
kimsede bulunan rehinini) kurtarsın" buyurdu.
İbn Battal şöyle der: Alimlerin çoğunluğuna göre, böyle bir
kefalet caizdir ve bu kefaletten dolayı, ölenin malına rücu edilemez.
Malik'e göre, "ancak rücu etmek üzere tekeffül
ediyorum" derse, rücu edebilir. Eğer ölenin malı yok ise, kefil olan da
bunu biliyorsa bu durumda rücu edemez.
Ebu Hanife’ye göre, eğer ölen kişinin, borcunu ödeyecek kadar
malı varsa, bıraktığı mal kadar kefilolmak caizdir. Ölen kimsenin, borcunu
ödeyecek kadar malı kalmamış ise, kefalet sahih olmaz.
Yukarıdaki hadis, alimlerin çoğunluğu lehine bir delildir.
Hadisten Çıkarılan Sonuçlar
Hadis, borçlu olmanın zor bir durum olduğuna, zaruret olmadıkça
borca girmemek gerektiğine işaret etmektedir. Resulullahlın Sallallahu Aleyhi
ve Sellemı borçlunun namazını kılmamasındaki hikmet, dört konu sonra Ebu
Hureyre hadisi ele alınırken (2298.hadis) ve cenaze namazı
kılmanın vacip olması konusunda inşaallah ele alınacaktır.